Yazılımcı Salısı‘nda bu hafta çok uzaklardan bir konuğumuz var. Burcu Doğan; kendisi yeni teknolojileri kullanmakla kalmayıp yeni teknolojileri üreten bir yazılımcı. Burcu Doğan Google Go programlama dili geliştirme ekibinde. Yazılım sektöründe böyle bir şirkette, böylesine önemli bir projede bir Türk yazılımcının olması bizim için hem umut hem de gurur sebebidir. Böylesine büyük şirketler daha fazla Türk meslektaşlarımızın olmasını temenni ediyor ve aşağıda Burcu Doğan ile yer yer keyifli, bazen de ağır konuları konuştuğumuz röportajımızı okuyabilirsiniz.
Hdteknohaber: Burcu hanım öncelikle bize ve okuyucularımıza biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Burcu Doğan: Bir süredir Google‘da Go programlama dili üzerine çalışıyorum. Şu anki çalışma alanım ise Go‘yü düşük konfigürasyonlu gömülü boardlarda daha yaygın olarak kullanılacak bir programlama dili haline getirmek. Bu kapsamda ayrıca Google‘ın yeni olarak yayınladığı Brillo dağıtımı ve Brillo‘nun resmi olarak desteklediği boardlarda Go‘nun resmi geliştirme dillerinden birisi olmasını sağlamak var. Öncellikli olarak ARM işlemcilerine odaklanmış olsak bile, x86 ve MIPS de gündemimizde. Go, son iki sürümünden beri Garbage Collector (çöp toplayıcı) duraklama performansı açısından Stack (yığıt) boyutundan bağımsız olarak büyük derecede yol kat etti. Takımımın amacı ayrıca genel olarak düşük konfigürasyonlu sistemlerde Garbage Collector (çöp toplayıcı) ve çalışma zamanına ait genel geçer her şeyin belli bir kalitede olduğundan emin olmak.
Resmi işimin yanı sıra, Go‘nün runtime’ini minimalize ederek yeniden yazmak ve AVR‘a derlenen minimal bir Go yaratma hayalim var. Dilin bu minimal hali Microcontroller‘da çalışabilecek. Ek olarak, birçok açık kaynaklı Go paketi ve aracının yazarıyım. Projelerimin bir kısmı rakyll üzerinden takip edilebilir.
Go‘dan önce Google‘da API altyapısı üzerine çalışmaktaydım. Google‘dan önceki hayatım ise çeşitli yazılım şirketlerinde geniş bir spektrumda çalışarak geçti. Alanımın sadece lisans diplomasına sahibim ve çok başlangıç noktasında terk etmiş olduğum bir doktora programı maceram var.
Hdteknohaber: Bu detaylı girişinizde birçok yanınızdan da bahsettiniz. Hem yeni hem teknolojiye yön verecek çalışmalar içerisindesiniz. Peki bu güzel şeyleri yaparken hangi kaynaklardan yada kişilerden yararlanırsınız.
Burcu Doğan: Bu konuda oldukça şanslı olduğumu söyleyebilirim. Dünyaya global açıdan pratik etkisi olan bir araştırma projesinde çalışıyorum. Çalıştığım kişilerin bazıları bilgisayar bilimine (ve mühendisliğe) temelden katkı yapmış insanlar. Olanların bu kadar son noktasında olup aynı zamanda tarihsel gelişimi direkten kişilerden tüm detaylarıyla dinleyebilmek oldukça faydalı diye düşünüyorum. Körü körüne değil, bilgi sahibi olarak bazı fikirleri alıp bazılarını terk etme ayrıcalığım var. Programcılıkta uzmanlaşmanın çok büyük bir kısmı formal eğitimden çok usta-çırak ilişkisine dayanıyor. Son birkaç yıldır gürültünün dışında, tarihsel yükten uzak ve temellere çok daha yakın bir bakış açısı kazandım. Go dilinin tasarımsal gayelerine dikkat edecek olursanız, bahsettiğim tarzda bir kültürün ürünü bir dilden bahsettiğimi görebilirsiniz.
Hdteknohaber: Belirttiğiniz gibi bilgisayar biliminin geçmişinde önemli etkisi olan insanlar ile çalışmaktasınız. Bu insanlarla insanlığa pratikte faydalar sağlayacak işler yapmaktasınız. Google Go dili üzerine büyük çalışmalarınız var. Peki, sizce bir yazılımcı kendini nasıl geliştirmeli? Bir teknoloji üzerinde hakimiyetini arttırmalı mı yoksa dünyada neler oluyor deyip genel olarak çeşitli teknolojilere göz gezdirmeli midir?
Burcu Doğan: Bu sorunun cevabı siyah ya da beyaz değil. Uzmanlık gerektiren işlerin kritikliği bir gerçek ama geneli görebilen ve ona yön verebilen mühendislere de ihtiyaç var. Dilediğiniz kariyer hedefi ne olursa olsun, hayat imkanlarınız dahilinde bazen sizi bir tarafa götürüyor ve o oluyorsunuz. Kariyeriniz boyunca gömlekleri değiştirip uzmanlaşmayı ya da daha genel çalışmayı seçebilirsiniz. Fakat bazen, bu sizden çok sizden beklenen sorumluluklarla alakalı bir husustur. Ek not olarak, kıdemlileştikçe, sizden beklenin daha çok alanda daha fazla fikir sahibi olmanız olacak. Çünkü kıdemlileştikçe etki olanınızın artması veya daha fazla liderlik yapmanız bekleniyor. Çok limitli bir uzmanlık alanında bile kıdemleşiyor olsanız, o alanda daha sadece üst sevide bile olsa da genel geçer her şey ile ilgili fikir sahibi olmanız beklenecek.
Hdteknohaber: Fikirleriniz bizim için çok değerli. Bu büyük projelerde yer alıyor olmak başlı başına bir tecrübe. Bu çalışmaların dışında kariyer anlamında kendinizi geliştirmek adına neler yaparsınız?
Burcu Doğan: Listeleri takip ediyorum — işimle uzaktan veya yakından alakalı olabilecek her şeyi. Go komünitesi ile çok yakın bir ilişkim var ve ayrıca Rust ve Haskell programlama dillerini yakından gözlemliyorum. Hayatımın büyük bir kısmı Go listelerini ve Issue Tracker‘i okuyup programcıların algısını irdeleyerek geçiyor. Ayrıca büyük Go kullanıcılarından olan Docker‘la yakın bir ilişkim var. Zamanımın bir kısmı özel olarak onlara yardım etmekle ve karşılığında Google dışındaki büyük bir organizasyonun Go‘yü nasıl kullandığını her ayrıntısıyla anlamakla geçiyor. Seyahat etmekten bıktıracak seviyede konferansa katılıyorum. Sanırım açık kaynaklı projelerde çalışmanın en güzel yan etkisi sürekli dünyayı gezmek zorunda kalmak!
Hdteknohaber: Çok fazla Türkiye?de kariyer süresince bulunmadınız sanırım. En azından bulunduğunuz süre boyunca Türkiye?deki yazılım sektörü hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Burcu Doğan: Türkiye‘de yazılım sektöründe birkaç yıl çalıştım ama küçük bir kavanozdaydım. Yazılım sektörü çok limitli ve maalesef yetenekli insan sıkıntısı büyük bir problem bence. Türkiye’de genellikle eğitimimizin ne kadar kalitesiz olduğuna üzülüyoruz ama dünya ortalamasında bilgisayar bilimi eğitimi Türkiye‘deki kadar kalitesiz. Bu noktada fazla bir potansiyel kaybımızın olduğunu düşünmüyorum. En büyük sorunumuz, kıdemli mühendis yetiştirememiş ve global ölçekte etki yaratan çok fazla projemizin olmayışıdır.
Türkiye, bilgisayar bilimi eğitimi konusunda elektroniğe çok daha dokunan bir eğitim sistemine sahip. Robotik, gömülü sistemler veya sinyal işleme konusunda çok daha kalifiye insana sahip olma artımız var. Bu potansiyeli fark edebilsek ve yeterli global fonu bulabilsek, bu alanların hızla popülerleşebileceğini düşünüyorum. En azından, IoT‘ye aktarılan paranın bir kısmını eve götürebiliyor olmamız lazım ama bana göre Türk girişimcilik dünyası mühendislik kökeninden çok uzaklaşmış ve Türkiye‘yi çok da tanımayan Internet Startup şirketlerinden oluşuyor büyük oranda. Fazla umutlu olduğumu söyleyemeyeceğim 🙂
Hdteknohaber: Samimi düşünceleriniz için teşekkürler 🙂 . Madem konu sıkıntılı konulara geldi, sizce ülkemizde eksik olan yada yanlış olan neler var?
Burcu Doğan: Karmaşıklık alkışlanırken, basitlik sofistikasyon eksikliğinden dolayı aşağılanıyor. Mühendisler üstten yönetiliyor — çoğu zaman teknik becerisi veya vizyonu olmayan müşteri tarafından. Tartışmaları sesi daha çok çıkan veya kıdemi daha fazla olan kazanıyor. Şirketler şeffaf değil, mühendislerin yönettiği yazılım şirketleri çok az. Beceri yerine tanıdıklık ve bağlantılara değer veriliyor.
Bahsettiğim problemler aslında tipik eski dünya problemleri ve yazılım sektörüne özgü değil. Fakat bunlar yazılım sektörü ile temelden çelişen değerler. ABD‘nin teknoloji sektöründe bu kadar domine olabilmesi büyük oranda da çalışma kültürü ile ilgili.
Hdteknohaber: Daha gitmemiz gereken çok yol, öğrenmememiz/sindirmemiz gereken kültürler mevcut sanırım. Peki, sizce bu noktada dünyanın neresindeyiz? Farklı kültürleri ve disiplinleri görmüş biri olarak objektif bir kıyaslama yapacak bilginiz olduğunu düşünüyoruz.
Burcu Doğan: Doğu bloğuna benzetiyorum. Temel eğitimi dünya ortalaması kadar iyi, çok tecrübeli değil, ucuz ama yönlendirilmesi/yönetilmesi gereken iş gücü.
Kendine has dikkatimi çekenlere yer verecek olursam, genç nüfusumuz ne yeterince hırslı ne de bireysel potansiyelinin farkında. Bireysellik kültürümüzde çok önem gören bir değer değil. Bunu en iyi gözlemleyebileceğiniz yerlerden biri Silikon Vadisi hakkında yazılan çizilenler. Çok nadir birey hikâyeleri görüyorsunuz, okuyabileceklerinizin çoğu şirket kuranlar ve haliyle şirketleri hakkında. Bence bireylere inmediğimiz anda asıl hikâyeyi kaçırıyoruz, burası büyülü bir dünya izlenimi veriyor dışarıdaki izleyiciye. 75 milyonluk bir ülkeden gelmiş olmak ama iş yerinde bir tane bile aynı dili konuştuğum mühendisin olmayışı utanılacak bir şey. Bu kopukluğu çözmemiz gerek.
Hdteknohaber: Türkiye?yi ve diğer ülkeleri görmüş biri olarak tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Belli başlı sorunlar dikkat çekmeniz en azından yeni gelecek meslektaşlarımızda bir düşünme bir ileriye bakışlarında etki uyandıracaktır. Son olarak sektöre yeni girmiş yada girecek yazılımcı arkadaşlarımıza tavsiyeleriniz nelerdir?
Burcu Doğan: Negatifliğin ve polarizasyonun yoğun olduğu bir kültürde doğmak büyük dezavantaj. Yapıcı olmak, yapıcı konuşmayı öğrenmek, farklı fikirlere ve kültürlere saygı göstermek, insanları fikirleri için aşağılamamak en öncelikli olarak öğrenilmesi gereken değerler.
İnsanları ve fikirleri kendi zevkiniz için bloke etmeyin. Bazen kod yazmamak veya silmek yapılabilecek en büyük katkıdır ama bloke etmeniz gereken noktada endişelerinizi iyi anlatabildiğinizden emin olun. İnsanları yönetmek yerine ikna etmeyi seçin. Çalıştığınız insanlara her zaman bir birey olarak davranın, limitlerine ve bireysel tercihlerine değer verin.
Kendinizi geliştirmek için çaba harcayın ama bu anlamda beyninizi yakmayın. Limitlerinizi bilin ve enerjinizi iyi harcayın. Emin olun enerjiniz sonsuz değil. Kendinize güvenin, kimse sizden iki kat daha zeki değil.
Hayat, kimlerle tanıştığınız ve onlarla ne ürettiğinizle ilgili. İkisinden de memnun değilseniz, kendinizi değil çevrenizi değiştirin. Her zaman yeterince hazır olmadığınız işleri yapın. Etrafınızda entelektüel olarak sizi etkileyen sadece birkaç kişi varsa bile bunun değerini bilin. Herkesin onayını almayı beklemeyin, her yaptığınız şeyin büyük oranda beğenilmesini beklemeyin. Kendi işinizin ve fikirlerinizin arkasında durmayı öğrenin. İzin almayın, yapın.
Tavsiyeleri ve fikirleri için Burcu Doğan’a Hdteknohaber ekibi ve okuyucuları adına teşekkür ederiz. Gerçekten çoğu yazılımcı için heyecan verici işlerde çalışan, hem yeni teknolojileri kullanıp hem de yeni teknolojileri üreten Burcu Doğan ile görüşmek bizim için de büyük keyifti. Bir başka röportajda görüşmek üzere?
“Her zaman yeterince hazır olmadığınız işleri yapın.” bu cümleyle tam olarak ne söylemek istiyorsunuz?