Bu yazıyı okumadan önce; en son internet dünyasında bir kişiyi aradığınızda nasıl bir yol izlediğinizi düşünebilir misiniz?
Nerelere baktınız, hangi uygulamalardan detay bilgi almak için araştırma yaptınız vb. Sonra devamını okuyabilirsiniz.
İnternet şüphesiz çağımızın en büyük icatlarından birisi. Teknoloji dünyası o kadar hızlı gelişiyor ki; bu dünyadaki davranışlarımız, işleyişlerimiz, araştırmalarımız, yaptıklarımız, yöntemlerimiz sürekli değişmek durumunda kalıyor. Bilginin çok hızlı bir şekilde ikiye katlandığı, gelişen/değişen bu dünyaya ayak uydurmak ve güncel kalabilmek için bunu yapmak zorunda kalıyoruz.
Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya araçlarının inanılmaz derecede yoğun bir şekilde kullanılması, kullanıcıların internete girdikleri anda bu araçlarla birlikte başlamaları, kişileri, paylaşımlarını buradan takip etmeleri “Acaba Kişisel Web siteleri öldü mü?” tartışmalarını yaratmaya başladı.
Eskiden araştırdığımız bir kişiyi; web sitesinden bakarak tüm bilgilerini alabiliyorduk. Tek bir adresten tüm bilgilere eriştiğimiz için hem kullanım kolaylığı sağlıyor hem de isteğimiz olan bilgileri kısa sürede bize sunuyordu.
(Kişisel Web Sitesinden kastımız; gerçekten de sadece ilgili kişiyi tanıtan, onun biyografisini sunun sitelerdir. Yoksa bir ürünü tanıtan, bir çalışmayı açıklayan, kişi dışında bir şeyler sunan siteler değildir.)
Günümüzde artık şirketler işe alım alımlarda; kişinin LinkedIn profiline bakıyor, diğer sosyal medya araçlarından biraz inceleyerek kişiyi tanımaya çalışıyor.
Son zamanlar bana ulaşan kişiler; Facebook’ tan mesaj atıyor, Twitter’ dan mesaj atıyor, LinkedIn’ den mesaj atıyor veya Instagram’ dan mesaj atıyor. Uzunca bir süredir kişisel web adresimin iletişim formundan bir mesaj almadım. İnsanlar artık iletişim araçları olarak sosyal medya araçlarını kullanmaya başladılar.
Kişisel web sitenizi çok az insan bakıyordur ama sosyal medya ortamlarındaki paylaşımlarınızı-hareketlerinizi her gün yüzlerce/binlerce kişi görüyor.
Bir diğer önemli konu ise kişisel web sitesi aracılığıya yapılan blog paylaşımları. Bu alanda da artık yeni bir dünya oluşmaya başladı. Bir yazar kendi blog sitesinde bir yazı yayınladığında çok az bir kitleye erişebilirken; aynı yazıyı Medium’ da yayınladığında veya bilinen başka bir blog sitesinde (sektöründe bilinen) yayınladığında bu platformlardaki kitleden dolayı çok geniş bir kesime erişebiliyor.
Kişisel web sitenizde bir galeri yapıp belli alanlardaki resimlerinizi sunduğunuzda dar bir kitleye erişebilirken; Instagram’ da paylaşım yaptığınızda geniş bir kitleye erişebiliyor, insanların olumlu – olumsuz yorumlarını alabiliyorsunuz.
Ben kişisel web siteleri artık öldü diyemiyorum ama kullanıcı davranışlarının değiştiğini de özellikle belirtmek istiyorum. Eğer kişisel adresiniz temel kaynağınız ise en azından bu yeni dünyaya ayak uyduracak hale getirmeniz, kullanıcıların dikkatini çekecek özgünlükte bir yapıya kavuşturmanız gerekmektedir.
Konu ile ilgili düşüncelerinizi yorum satırlarına eklemenizi rica ederim.
Artık sosyal medya hesapları one çıkıyor. Linkedin temel basvuru kaynağı. Kisisel hesaplar soyle kalabilir. Eger kisi cok özgün bir konuda surekli icerik uretirse uzun vadede cok daha faydalı olur.