İnsanlar artık maillerin hayatımızdan çıkacağını düşünürken yapay zeka desteği getirilerek mail uygulamaları popülerliğini korumayı hedeflemeye çalışıyor. Google bu konuda popülerliğini devam ettirebilmek için Inbox uygulamasını çıkardı. Bu uygulamada altyapı olarak Gmail‘ in altyapısını kullanmakta. Ancak yapay zeka desteği ile mail uygulamalarının insanların üretkenliğini daha çok arttıracak şekilde davranmasını hedefliyor.
Bu amaçla kendi altyapısına dayanarak gelen maillerinizi grupluyor yönlendirmelerine uyum sağlıyor. Bununla birlikte mail teknolojilerinin hayatımıza ilk girdiği andaki web altyapısının kabiliyetlerini düşünürsek o dönemde tasarımsal olarak kısıtlar çok fazla idi. Bu sebeple veri kullanım öncelikleri zorunluluk olarak görülüyordu.
Ancak dönemimize baktığımızda web teknolojilerinin gelişimi internet hızlarının yükselişi eski mail uygulamalarını hem tasarım olarak hem fonksiyonelite bakımından sığ bırakıyordu.
Google Inbox‘ dan önce güncel web teknolojileri ile bir mail uygulaması yapılmak istense nasıl bir şey olurdu diye sormuştu. Bu sorunun cevabı olarak 2010 yılında Google Wave‘ i çıkarmıştı. Ancak bu projeye çok emek verilse de kullanıcılar tarafından destek alamayıp 2012 yılında projeyi sonlandırdılar.
Kullanım kolaylığını ve güncel teknolojileri kullanarak geliştirdiği Inbox ise kullanıcılar tarafından karşılık bulmuşa benziyor. Inbox üzerinde geliştirmelere devam eden Google, şimdi ise Inbox üzerinden akıllı cevap verme özelliğini devreye alıyor.
Önümüzdeki haftalarda Google bu özelliği kullanıma açmayı planlıyor. Akıllı cevap çalışma mantığı ise şu şekilde; öncelikle gelen maili okuyup anlamaya ve bu maile verilebilecek üç hızlı basit cevap sunmayı düşünüyor.
Google bundan öncede mailleri okuyup kullanımı kolaylaştırmak için çalışmalar yapıyordu. Belki Gmail üzerinden mail gönderirken siz de karşılaştınız. Bir mail içerisinde “Ektedir” veya buna benzer kelimeler geçiyorsa ve mailde ek yok ise gönder dediğinizde Google size uyarı veriyordu.
Bu uygulama sayesinde size gelen maillere hızlı bir şekilde dönüş yapmış olacaksınız. Yeni özelliğin kabiliyeti bununla sınırlı değil tabi. Bu süreçte uygulama size adapte de olacak. Mesela bir cevabı hiç kullanmıyorsanız onu seçeneklerden zamanla çıkaracak ve onun yerine kullanabileceğinizi düşündüğünüz cevaplar sunacak.
Tabi bu makinaların öğrenme sürecini arttırmak için tek bir daldan bilgi toplamakla yetinmiyor. Sesli arama kayıtlarınızı topluyor kullanılan diğer Google uygulamalarınızda ki verileri de kullanarak sizi daha çok tanımaya ve size özel çalışmaya çalışıyor.
Google bir yazımızda bahsettiğimiz gibi Konum Geçmişlerini de saklayarak size daha çok uyum sağlamayı ve size hoşunuza gidebilecek öneriler sunmayı sağlıyor. Google bu kadar büyük bir verinin toplanıp birbiri ile ilişkilendirilmesini ne kadar başarılı şekilde yapıyorsa aynı zamanda bu bilgileri öğrenip sizi tanıma konusunda da başarılı.
Bu güçlü özellikleri sayesinde her uygulamasını sadece size özel çalışan bir uygulama gibi size adapte etmeye uğraşıyor.
